Tom is a street racer.
 - Tom bir cadde yarışçısıdır.
Only four horses competed in the race.
 - Sadece dört at yarışta yarıştı.
One hundred and fifty people entered the marathon race.
 - Yüz elli kişi maraton yarışına girdi.
Ten teams competed for the prize.
 - On takım ödül için yarıştı.
I competed with him for the first prize.
 - Birincilik ödülü için onunla yarıştım.
The wrestler had his right leg broken in a bout.
 - Bir yarışmada güreşçinin sağ bacağı kırıldı.
Nobody can compete with that.
 - Hiç kimse onunla yarışamaz.
We can't compete with that.
 - Biz onunla yarışamayız.
He wants to participate in the contest.
 - O, yarışmaya katılmak istiyor.
He was disqualified from taking part in the contest.
 - O, yarışmaya katılmaktan diskalifiye edildi.
He knows better than to spend all his money on horse racing.
 - Bütün parasını at yarışına harcamayacak kadar akıllı.
Tom doesn't know a whole lot about racing.
 - Tom yarış hakkında çok şey bilmiyor.
She was strong enough to run a 10-mile race.
 - 10 millik bir yarışı koşmak için yeterince güçlüydü.
The Yankees are running away with the pennant race.
 - Bayrak yarışında Yankiler fark atıyorlar.