The United States had won the race to the moon.
- Amerika Birleşik Devletleri, aya yarışı kazandı.
One hundred and fifty people entered the marathon race.
- Yüz elli kişi maraton yarışına girdi.
What's your favorite racing game?
- Gözde yarış oyunun nedir?
What did the racing driver say?
- Otomobil yarışçısı ne dedi?
I was exhausted after running the race.
- Yarışta koştuktan sonra bitkindim.
She was strong enough to run a 10-mile race.
- 10 millik bir yarışı koşmak için yeterince güçlüydü.
Tom competes in ski races.
- Tom kayak yarışında yarışıyor.
I competed with him for the first prize.
- Birincilik ödülü için onunla yarıştım.
The wrestler had his right leg broken in a bout.
- Bir yarışmada güreşçinin sağ bacağı kırıldı.
We can't compete with that.
- Biz onunla yarışamayız.
Nobody can compete with that.
- Hiç kimse onunla yarışamaz.
He wants to participate in the contest.
- O, yarışmaya katılmak istiyor.
Are you going to take part in the contest?
- Yarışmaya katılacak mısınız?
This is a public street, not a racetrack.
- Bu bir kamu sokağı, bir yarış pisti değil.
We compete in ski races.
- Kayak yarışlarında rekabet ederiz.
I never bet on horse races.
- At yarışlarında asla bahse girmedim.