Did you do it by yourself?
 - Onu kendin mi yaptın?
The girl did nothing but cry.
 - Kız ağlamaktan başka bir şey yapmıyor.
Regardless of what he does, he does it well.
 - Yaptığını düşünmeden, onu iyi yapar.
He doesn't know who built those houses.
 - O bu evleri kimin yaptığını bilmiyor.
I'm doing it for you.
 - Bunu senin için yapıyorum.
You know what my idiot son's doing? Even now he's graduated from university he spends all his time playing pachinko instead of getting a job.
 - Aptal oğlumun ne yaptığını biliyor musun? Şimdi bile o üniversiteden mezun olup iş bulmak yerine tüm zamanını pachinko oynayarak geçiriyor.
You must do it yourself.
 - Onu kendin yapmalısın.
I want to do it myself.
 - Onu kendim yapmak istiyorum.
Bottles of beer are made of glass.
 - Bira şişeleri camdan yapılır.
I want a suit made of this material.
 - Bu kumaştan yapılmış bir takım elbise istiyorum.
He was guilty of making a mistake.
 - O, bir hata yapmaktan suçluydu.
Don't be afraid of making mistakes.
 - Hatalar yapmaktan korkmayın.
They assisted him in performing the operation.
 - Onlar onun operasyonu yapmasında yardım etti.
Dr. Jackson is performing an autopsy.
 - Dr. Jackson otopsi yapıyor.
He cannot have done such a thing.
 - Öyle bir şey yapmış olamaz.
Having done my homework, I watched the baseball game on television.
 - Ev ödevimi yaptıktan sonra ,televizyonda beyzbol oyununu izledim.
She has made up her mind to go to America to study.
 - O, eğitim yapmak için Amerika'ya gitmeye karar verdi.
Tom has made up his mind to go to Boston to study.
 - Tom öğrenim yapmak için Boston'a gitmeye karar verdi.
What did you make of that?
 - Onunla ilgili ne yaptın?
Tom doesn't know what to make of this.
 - Tom bunun hakkında ne yapacağını bilmiyor.
Rio's carnival is held in February.
 - Rio karnavalı şubat ayında yapılır.
Parliamentary elections will be held in Germany in 2017.
 - Parlamento seçimleri 2017'de Almanya'da yapılacak.
Many atrocities were committed during the war.
 - Savaş boyunca birçok zulüm yapıldı.
The committee had a long session.
 - Komite uzun bir oturum yaptı.
Butter is made from cream.
 - Tereyağı kaymaktan yapılır.
Bottles of beer are made of glass.
 - Bira şişeleri camdan yapılır.
Don't be afraid to make mistakes when speaking English.
 - İngilizce konuşurken hata yapmaktan korkmayın.
I know you can make it.
 - Yapabileceğini biliyorum.
Many atrocities were committed during the war.
 - Savaş boyunca birçok zulüm yapıldı.
The enemy committed a horrible manslaughter in the city.
 - Düşman, şehirde korkunç bir katliam yaptı.