поиск
перевод
Игры
Программы
Регистрация
Войти
Настройки
Блог
О нас
Контакты
учетной записи
Войти
Регистрация
Настройки
English
Türkçe
Deutsche
Русский
العربية
Türkçe
Deutsche
Русский
العربية
ç
ı
ğ
ö
ş
ü
â
Online English Turkish and Multilingual Dictionary 20+ million words and idioms.
yapışıklık
Турецкий язык - Английский Язык
Определение
yapışıklık
в Турецкий язык Английский Язык словарь
cohesiveness
cohesion
Связанные Термины
yapışık
{s}
adherent
yapışık
{s}
cohesive
yapışık
{s}
coherent
yapışık
(Bilgisayar)
dock
yapışık
bonded
yapışık
(Denizbilim)
sessile
yapışık
adhesive
yapışık
stuck on
yapışık
cemented
yapışık
inseparable
yapışık
adherente
yapışık
attached
yapışık
stuck on/to, adhering to; clinging tightly to; stuck together
yapışık
conjoint
yapışık
boring or importunate, (person) who latches onto someone like a leech
yapışık
adhesive; stuck on, attached
yapışık
(Nükleer Bilimler)
adhered
yapışık
cohesion
Турецкий язык - Турецкий язык
Определение
yapışıklık
в Турецкий язык Турецкий язык словарь
Yapışık olma durumu
Связанные Термины
Yapışık
adherent
yapışık
Bir yere yapışmış olan
yapışık
Dokunan, değen
yapışık
Dokunan, değen: "Lavabonun duvara yapışık kıyısının üstüne konmuş bir diş fırçası gösteriyordu."- Ç. Altan
yapışık
Fizyolojik yönden birbirlerine bağlı olarak doğan
yapışık
Fizyolojik yönden birbirlerine bağlı olarak doğan: "Yapışık hemşireler gibi dünyaya beraber gelmişlerdi."- H. C. Yalçın
yapışıklık
Расстановка переносов
ya·pı·şık·lık
Resimler
Google Resimler
Bing Resimler
История
yapışıklık
plural form of levirate marriage
(isim) ekleme, katma
to arbitrage
the jewish dietary laws, stating which f..
çember şeklinde resif
a thin sliced wood used to cover tread e..
Еще...
Очистить
Избранное
Еще...
Очистить