Don't misunderstand me.
- Beni yanlış anlamayın.
It seems that there was a misunderstanding.
- Bir yanlış anlaşılma olduğu görülüyor.
He may have misunderstood you.
- O sizi yanlış anlamış olabilir.
Anything that can be misunderstood will be.
- Yanlış anlaşılabilen herhangi bir şey olacaktır.
Silence can be misinterpreted, but never misquoted.
- Sessizlik yanlış anlaşılabilir, ama asla yanlış aktarılamaz.
That was a misinterpretation.
- Bu bir yanlış anlamaydı.