These cotton socks bear washing well.
- Bu pamuk çoraplar, yıkanmaya iyi dayanır.
The floor is so dirty that It requires washing.
- Zemin o kadar kirli ki yıkanması gerekir.
These clothes are dirty and need to be washed.
- Bu giysiler kirli ve yıkanması gerekir.
These clothes are dirty and need washing.
- Bu elbiseler kirli ve yıkanmaya ihtiyacı var.
I want to bathe in the sea.
- Denizde yıkanmak istiyorum.
Some boys don't like to bathe regularly.
- Bazı erkek çocukları düzenli olarak yıkanmaktan hoşlanmazlar.
Some boys don't like to bathe regularly.
- Bazı erkek çocukları düzenli olarak yıkanmaktan hoşlanmazlar.
It is dangerous to bathe in this river.
- Bu nehirde yıkanmak tehlikelidir.
The shirt is very dirty. Before you go to school, it has to be washed.
- Gömlek çok kirli. Sen okula gitmeden önce, o yıkanmak zorunda.
I'd like to wash up before we eat.
- Ben yemek yememizden önce yıkanmak isterim.
She undressed to take a bath.
- O, yıkanmak için soyundu.
It always feels great to wash up.
- Yıkanmak her zaman harika hissettirir.
I'd like to wash up before we eat.
- Ben yemek yememizden önce yıkanmak isterim.
Washing your hands regularly is a good way to prevent catching some diseases.
- Ellerinizi düzenli olarak yıkama bazı hastalıklara yakalanmayı önlemek için iyi bir yoldur.
Tom doesn't like washing dishes.
- Tom bulaşık yıkamayı sevmez.
I was just wondering how much it would cost to have my car washed and waxed.
- Ben sadece arabamı yıkatmanın ve cilalatmanın kaça mal olacağını merak ediyordum.
She washed her dirty hands before the meal.
- O, yemekten önce kirli ellerini yıkadı.
We'll go wash ourselves in the river tomorrow.
- Yarın nehirde yıkanmaya gideceğiz.
Wash the quinces thoroughly.
- Ayvaları iyice yıkayın.
Some boys don't like to bathe regularly.
- Bazı erkek çocukları düzenli olarak yıkanmaktan hoşlanmazlar.
I want to bathe in the sea.
- Denizde yıkanmak istiyorum.