I would love to write hundreds of sentences on Tatoeba, but I've got things to do.
 - Tatoeba'ya yüzlerce cümle yazmak isterdim ama yapmam gereken şeyler var.
When angry, count ten; when very angry, a hundred.
 - Kızgınsan ona kadar; çok kızgınsan yüze kadar say.
I saw his face in the dim light.
 - Onun yüzünü loş bir ışıkta gördüm.
I don't want to see your faces.
 - Yüzlerinizi görmek istemiyorum.
I sit in front of a computer screen all day, so I get pretty heavily bombarded by electro-magnetic waves.
 - Ben bütün gün bilgisayar ekranı önünde otururum, bu yüzden elektro-manyetik dalgalar tarafından oldukça şiddetli şekilde bombardıman edilirim.
The truth is in front of her face.
 - Gerçek onun yüzünün önünde.
Her facial expression was more sour than a lemon.
 - Onun yüz ifadesi bir limondan daha ekşiydi.
He has really soft facial features.
 - O gerçekten yumuşak yüz hatlarına sahip.
The building is one hundred meters high.
 - Bina yüz metre yüksekliğindedir.
Ten, twenty, thirty, forty, fifty, sixty, seventy, eighty, ninety, one hundred.
 - On, yirmi, otuz, kırk, elli, altmış, yetmiş, seksen, doksan, yüz.
My brother got cheeky.
 - Erkek kardeşim yüzsüzleşti.
Gluteus Maximus was one of the cheekiest Roman emperors.
 - Gluteus Maximus, en yüzsüz Roma imparatorlarından biriydi.
Tom's facial features and mannerisms are very much like those of his father.
 - Tom'un yüz hatları ve tavırları babasınına çok benzer.
He has really soft facial features.
 - O gerçekten yumuşak yüz hatlarına sahip.
I figured Tom would mess up again.
 - Tom'un tekrar yüzüne gözüne bulaştıracağını düşündüm.
The most important figure of mathematics of the nineteenth century is, undoubtedly, Gauss.
 - On dokuzuncu yüzyılın matematiğinin en önemli figürü kesinlikle, Gauss.
He has really soft facial features.
 - O gerçekten yumuşak yüz hatlarına sahip.
Tom's facial features and mannerisms are very much like those of his father.
 - Tom'un yüz hatları ve tavırları babasınına çok benzer.
Econony and quality are not opposites, but rather two sides of the same coin.
 - Ekonomi ve kalite karşıt değildir, aynı madalyonun iki yüzüdür.
There are two sides to every question.
 - Her öykünün bir de diğer yüzü vardır.
Tom's face lost its passive visage and revealed his horror and disgust.
 - Tom'un yüzü pasif görüntüsünü kaybetti ve korku ve nefretini açığa vurdu.
Takuya swam naked as a jaybird.
 - Takuya alakarga gibi çıplak yüzdü.
Would you mind if I swam in your pool?
 - Havuzunuzda yüzebilir miyim?
John is in the swimming club.
 - John yüzme kulübündedir.
I don't know how to swim.
 - Nasıl yüzeceğimi bilmiyorum.
I haven't swum since last summer.
 - Geçen yazdan beri yüzmedim.
He is the only American to have swum the English Channel.
 - O, İngiliz Kanalında yüzmüş tek Amerikalı.
The fisherman saved himself by means of a floating board.
 - Balıkçı kendini yüzen bir tahta vasıtasıyla kurtardı.
A white cloud is floating in the blue summer sky.
 - Beyaz bir bulut mavi yaz gökyüzünde yüzüyordu.
Everyone is a moon, and has a dark side which he never shows to anybody.
 - Herkes bir aydır, ve hiç kimseye göstermediği karanlık bir yüzü vardır.
There are two sides to every question.
 - Her öykünün bir de diğer yüzü vardır.
It was such a hot day that we went swimming.
 - Öylesine sıcak bir gündü ki yüzmeye gittik.
When I was a child, I often went swimming in the sea.
 - Ben bir çocukken çoğu zaman denizde yüzmeye gittim.
You ought to face the stark reality.
 - Yalın gerçeklikle yüz yüze gelmelisin.
The two lovers sat face to face, drinking tea.
 - İki âşık yüz yüze oturdular,çay içtiler.
Strictly speaking, Chinese consists of hundreds of dialects.
 - Aslına bakarsan, Çinçe yüzlerce lehçeden oluşur.
A ball is floating down the river.
 - Bir top nehirden aşağı doğru yüzüyordu.
The substance is light enough to float on the water.
 - Bu nesne su üzerinde yüzmek için yeterince hafif.
One hundred is my favorite number.
 - Yüz, benim en sevdiğim sayıdır.
Eugenia shared with us her favorite oils for cleaning the face and protecting the skin.
 - Eugenia yüzü temizlemek ve cildi korumak için en sevdiği yağları bizimle paylaştı.