Biz birlikte çalışmak zorunda kalacağız.
- We're going to have to work together.
Birlikte çalışmak zorundasınız.
- You've got to work together.
Tom işbirliği yapmak için istekli.
- Tom is willing to cooperate.
Bütün hükümetler bu konuda işbirliği yapmak zorunda kalacak.
- All governments will have to cooperate in this matter.
İnsanlar işbirliği yaptığında daha fazlasını elde ederler.
- People achieve more when they cooperate.
Birbirimizle işbirliği yapmak zorunda kaldık.
- We had to cooperate with each other.
İşbirliği yapmanı öneririm.
- I suggest you cooperate.
Tom işbirliği yapmak için istekli.
- Tom is willing to cooperate.
... but if we work together ...
... we need to work together on tools like bipartisan trade promotion authority ...