without ceasing, always, ever

listen to the pronunciation of without ceasing, always, ever
Английский Язык - Турецкий язык

Определение without ceasing, always, ever в Английский Язык Турецкий язык словарь

continually
ikide birde
continually
ikide bir
continually
süregiden
continually
devamlı

Tom devamlı olarak pasta yiyor. - Tom continually eats cake.

continually
mütemadiyen
continually
sürekli

İnsanlar, bunun farkında olsun veya olmasın, sürekli mutluluk ararlar. - Human beings, whether they realise it or not, continually seek happiness.

Peter sürekli annesiyle telefon görüşmesi yapıyor. - Peter is continually making phone calls to his mother.

continually
harıl harıl
continually
sürekli olarak

Ben sürekli olarak pazara giderim. - I continually go to the market.

Eğer evren yıldızlarla doluysa, neden onların ışığı sürekli olarak tüm evreni aydınlatmıyor? - If the universe is full of stars, why doesn't their light continually light up the entire sky?

continually
z. sürekli, devamlı, sık sık, boyuna, habire
continually
devamlı olarak

Tom devamlı olarak pasta yiyor. - Tom continually eats cake.

continually
durmadan
continually
boyuna
Английский Язык - Английский Язык
{a} continually