Eşim de seni görmekten memnun olacak.
- My wife will be glad to see you, too.
Kristy Anderson, Larry Ewing'in eşidir.
- Kristy Anderson is the wife of Larry Ewing.
John Floridalı, karısı ise Kaliforniyalı.
- John comes from Florida and his wife from California.
Onun karısı neye benziyor?
- What is his wife like?
She's my wife. O benim karım.
O, yaşlı bir kadın gibi başını eğip yürüdü.
- She walked with her head down like an old woman.
Onlar benim yaşlı bir kadın olduğumu söylüyorlar.
- They say that I'm an old woman.
Bayan Davis sadece mükemmel bir eşti.
- Mrs. Davis was anything but a perfect wife.
Sessiz olabilen bir bayan eş Tanrının bir armağanıdır.
- A wife who can be quiet is a gift of God.
İş yerindeki adamların karının seni başka bir kadın için terk ettiğini duyuncaya kadar bekle.
- Wait till the guys at work hear that your wife left you for another woman.
Sanırım, o kadın onun karısıdır.
- That woman is his wife, I think.
Yaşlı kadına erkek torunu tarafından eşlik edildi.
- The old woman was accompanied by her grandson.
Yaşlı kadına kız torunu tarafından eşlik edildi.
- The old woman was accompanied by her granddaughter.
My little woman, said her husband dubiously, are you quite sure you're better? Or are you, Sophia, about to break out in a fresh direction?.
A new wife for the gander is introduced into the pen.
... on your wife's footwear. ...
... So he and his wife decided to move back to his native ...