widrigenfalls {conj}

listen to the pronunciation of widrigenfalls {conj}
Английский Язык - Турецкий язык

Определение widrigenfalls {conj} в Английский Язык Турецкий язык словарь

otherwise
aksi halde

Acele et, aksi halde öğle yemeğine geç kalacaksın. - Hurry up, otherwise you'll be late for lunch.

Şimdi gidelim. Aksi halde, geç kalacağız. - Let’s go now. Otherwise, we'll be late.

otherwise
aksi takdirde

Acele etsen iyi olur, aksi takdirde randevun için geç kalacaksın. - You'd better hurry, otherwise you'll be late for your appointment.

Meşgulüm. Aksi takdirde davetini kabul ederdim. - I'm busy, otherwise I'd accept your invitation.

otherwise
ayrıca
otherwise
başka

Başka türlü yapamazdım. - I could not have done otherwise.

Mademki ben bir öğretmenim, başka türlü düşünüyorum. - Now that I am a teacher, I think otherwise.

otherwise
bunun dışında

Tom sana bunun dışında söylemedikçe, yarınki toplantıda olmalısın. - Unless Tom tells you otherwise, you should be at tomorrow's meeting.

Bunun dışında, onun ekleyecek bir şeyi yoktu. - Otherwise he had nothing to add.

otherwise
bunun dışında/başka türlü
otherwise
başka konuyla
otherwise
farklı
otherwise
başka türlü

Başka türlü düşünemiyorum. - I can't think otherwise.

Mademki ben bir öğretmenim, başka türlü düşünüyorum. - Now that I am a teacher, I think otherwise.

or else
aksi takdirde
otherwise
farklı bir şekilde
otherwise
yoksa

Derhal git, yoksa geç kalacaksın. - Go at once, otherwise you will be late.

Hızlı koş, yoksa otobüsü kaçırırsın. - Run fast, otherwise you will miss the bus.

otherwise
başka bakımlardan
or else
aksi halde

Kauçuk botları giyin, aksi halde ayağınızı ıslatırsınız! - Put the rubber boots on, or else you will get your feet wet!

or else
yoksa

Bana dürüst olsan iyi olur, yoksa anneme söyleyeceğim. - You better be honest with me, or else I'll tell our mother.

Koş, yoksa geç kalacaksın. - Run, or else you'll be late.

or else
yoksa: Go now or else you'll miss the train. Şimdi git, yoksa treni kaçıracaksın
otherwise
(zarf) yoksa, bunun dışında, başka, başka türlü, farklı, başkaca, ayrıca, diğer taraftan, başka konuyla
Немецкий Язык - Английский Язык
otherwise
or else
failing which