Sen benim için değerli bir varlıksın.
- You're a valuable asset to me.
Birçok kişi bugünlerde varlık açısından zengin ama zaman açısından fakir.
- Many people these days are asset-rich but time-poor.
Bir milyon doların üzerinde mal varlığı var.
- He has over a million dollars in assets.
Fadıl, Leyla'yı bir mal olarak gördü.
- Fadil saw Layla as an asset.
Do you know the value of fear?
- Kennst du den Wert der Angst?
This watch is of great value.
- Diese Uhr ist von großem Wert.
The functions sine and cosine have a range of values between -1 and 1, inclusive.
- Der Wertebereich der Sinus- und Kosinusfunktion ist das geschlossene Intervall von -1 bis 1.
Hail to thee, blithe Spirit! Bird thou never wert, ....