Bay Yamaha bir dilenciye biraz ceviz verdi.
- Mr Yamaha gave some walnuts to a beggar.
Tom, Mary'ye John'un cevizleri yiyemediğini söyledi.
- Tom told Mary John couldn't eat walnuts.
Ben bir brokoliyim ve bir ağaç gibi görünüyorum! Ben bir cevizim ve bir beyin gibi görünüyorum! Ben mantarım ve ben bu oyundan nefret ediyorum!
- I am a broccoli and I look like a tree! I am a walnut and I look like a brain! I am mushroom and I hate this game!
O cevizi dişleriyle kırdı.
- He cracked the walnut with his teeth.
Ceviz ağacı, kuru ve sıcak bir iklimi tercih eder.
- The walnut tree prefers a dry and warm climate.
Nehirin kenarındaki ağaç ceviz ağacı.
- That tree near the river is a walnut tree.
walnut colour:.