Ona yordamları açıkladım.
- I explained him the procedures.
Buna rağmen, bizim hâlâ ağrıların beyin işlemleri tarafından tam olarak nasıl neden olduğu hakkında bilimsel bir açıklamaya ihtiyacımız var.
- All the same, we still need a scientific account of how exactly pains are caused by brain processes.
Böyle gidişatı onaylamıyorum.
- I don't approve of such goings-on.
Tom bilgisayarda bulunan dahili hard diskteki tüm dosyaları harici bir hard diske kopyaladı.
- Tom copied all the files on his internal hard disk to an external hard disk.
Dosyaların geri kalanı nerede?
- Where are the rest of the files?
O işlemleri açıklayabilir misin?
- Could you describe those procedures?
Sami hastalar üzerinde işlemler yapardı.
- Sami performed procedures on patients.
Sabun yapmak için çeşitli süreçler tarih boyunca icat edildi.
- Several processes for making soap have been invented over the course of history.
Suçlama süreçleri başladı.
- The impeachment processes have begun.