voreingenommen

listen to the pronunciation of voreingenommen
Немецкий Язык - Турецкий язык
(Gramer) (gegenüber jdm. + D) birisine karşı peşin hükümlü olmak
{'fo: r-ayngınomın} önyargılı
peşin hüküm sahibi
Английский Язык - Турецкий язык

Определение voreingenommen в Английский Язык Турецкий язык словарь

biased
{s} önyargılı

O Hıristiyanlığa karşı önyargılı - He's biased against Christianity.

Önyargılı bir fikrim olduğunu biliyorum. - I know I have a biased opinion.

biased
etkilenmiş
biased
yanlı
biased
tarafgir
biased
{f} etkile
discriminatory
ayırımcı
biased
eğilimli
discriminatory
Ayrımcı, fark gözeten, ayrım yapan, ayrıcalık yapan, ayırt edebilen
biased
{s} peşin hükümlü
biased
{s} etki altında kalmış
biased
eğilimli,v.etkile: adj.sapmalı
biased
{s} taraflı

Bu taraflı bir makale. - This is a biased article.

discriminatory
aleyhte davranan ile ilgili
discriminatory
{s} ayrımcı
discriminatory
{s} ayrıcalık yapan
discriminatory
(sıfat) ayrımcı, fark gözeten, ayrım yapan, ayrıcalık yapan, ayırt edebilen
discriminatory
{s} ayırt edebilen