Ağabeyim büyük bir ticari kuruluşta görev yapıyor.
 - My elder brother got a position in a big business.
Ticari şirketlerimiz bütün dünyada işlerini yaparlar.
 - Our trading companies do business all over the world.
Küçük işletmeler genellikle büyük bir şirket tarafından sömürülürler.
 - Small businesses are often absorbed by a major company.
Tom ticarette uzmanlaştı.
 - Tom majored in business.
Tom ticaret okuluna gitmek istediğini söyledi.
 - Tom said he wanted to go to business school.
İş konusunda senin yardımını istiyorum.
 - I want your help about business.
İşten konuşmadan önce biraz gevezelik edelim mi?
 - Shall we shoot the breeze for a while before talking business?
Bu tür şeyleri araştırmak benim işim.
 - It's my business to investigate such things.
İş idaresi hakkında bir şey bilmiyorum.
 - I don't know a thing about running a business.
İş faaliyetlerimizi güçlendirmemiz için bunu yeniden organize etmeliyiz.
 - We need to reorganize it in order to strengthen our business activities.
Uygun elbiseler iş yerinde çok önemlidir.
 - Proper clothes count for much in business.
Ağabeyim büyük bir ticari kuruluşta görev yapıyor.
 - My elder brother got a position in a big business.