very clear

listen to the pronunciation of very clear
Английский Язык - Турецкий язык
apaçık
besbelli
ayan beyan
distinct
{s} belirgin

Tom'un sağ gözünün altında belirgin bir yara izi vardı. - Tom has a distinctive scar under his right eye.

Mary, Tom'un davranış ve iş alışkanlıklarındaki belirgin değişimi farketmişti. - Mary had noted a distinct change in Tom's behavior and work habits.

distinct
arı
distinct
(Biyokimya) ayrık
distinct
farklı

Tom'un sağ gözünün altında farklı bir yara izi vardı. - Tom has a distinctive scar under his right eye.

Onun farklı bir İngilizce aksanı var. - She has a distinct English accent.

distinct
bariz

Uzun boy, basketbolda bariz bir avantajdır. - Height is a distinct advantage in basketball.

distinct
ayrı

O, sınıf ayrımlarının ortadan kaldırılmasını savundu. - He advocated abolishing class distinctions.

İyi ve kötü arasında ayrım yapabilirim. - I can make a distinction between good and bad.

distinct
belli
distinct
{s} açık, belli
distinct
şüphesiz
distinct
(Mukavele) ayrı, farklı; bağımsız
distinct
kesin olarak
distinct
(sıfat) ayrı, farklı, başka; belirgin, açık, aşikâr
distinct
distinctly açıkça
distinct
distinctness vuzuh
distinct
muhakkak
distinct
müstakil
distinct
{s} ayrı, farklı, başka
distinct
farkIıIık
Английский Язык - Английский Язык
distinct
very clear

    Расстановка переносов

    ve·ry clear

    Турецкое произношение

    veri klîr

    Произношение

    /ˈverē ˈklər/ /ˈvɛriː ˈklɪr/

    Видео

    ... course of the year is make it very clear to the Iranian government that we are offering ...
    ... presence on the game has been very clear over ...
Избранное