very, extremely; as, an awful big house

listen to the pronunciation of very, extremely; as, an awful big house
Английский Язык - Турецкий язык

Определение very, extremely; as, an awful big house в Английский Язык Турецкий язык словарь

awful
{s} berbat

Dün berbat bir kaza oldu. - An awful accident happened yesterday.

O şarkıcının berbat bir sesi var. - That singer has an awful voice.

awful
dehşet verici
awful
{s} çok kötü

Ben çok kötü üşüttüm. - I caught an awful cold.

Ona böyle korkunç şeyler söyledim. Ben çok kötü hissediyorum. - I said such horrible things to him. I feel so awful.

awful
{s} k.dili. çok fazla, pek çok: That'll take an awful lot of work. O çok iş ister
awful
(Argo) bombok
awful
çok fena
awful
rezalet
awful
{s} korkunç

Burada çok az mağaza var ve sinema da korkunç. - There are very few shops and the cinema is awful.

O, korkunç bir gündü. - That was an awful day.

awful
{s} oldukça büyük
awful
çok

Ben geç kaldığım için çok üzgünüm. - I'm awfully sorry that I was late.

Bu, iki kişi için oldukça çok şey gibi görünüyor. - That looks like an awful lot for two people.

awful
dili heybetli
awful
iri awfully
awful
rezil
awful
müthiş

Onun konuşması müthiş sıkıcıydı. - His speech got awfully boring.

Müthiş bir bisikletim var. - I have an awful bike.

awful
sunturlu
Английский Язык - Английский Язык
awful