Bütün akrabalarıma, tanıdıklarıma ve arkadaşlarıma doğum günümü kutladığınız için çok teşekkür ederim. Beni çok mutlu ettiniz.
- Ein herzliches Dankeschön an alle meine Verwandten, Bekannten und Freunde für die zahlreichen Glückwünsche zu meinem Geburtstag. Es hat mich sehr gefreut.
Bütün arkadaşlarım ve akrabalarım ölü.
- Alle meine Freunde und Verwandten sind tot.
Onların ilişkisi hakkında bir şey bilmiyorum.
- I don't know anything about their relationship.
Mutluluğun yüzde 90 kadarı tutum, yaşam kontrolü ve ilişkiler gibi unsurlardan geliyor.
- As much as 90 percent of happiness comes from elements such as attitude, life control and relationships.
Japonya ve ABD arasındaki arkadaşça ilişkileri sürdürmeliyiz.
- We must maintain the friendly relations between Japan and the U.S.
O iki problem arasında herhangi bir yakınlık görmüyorum.
- I don't see any relation between the two problems.
Onunla akrabalığınız nedir?
- What's your relation with him?
O onlarla akrabalığını bozdu.
- He broke relations with them.
En büyük nimet sağlık, en büyük zenginlik kanaat, en büyük bağ da vefadır.
- Health is the greatest gift; satisfaction the greatest wealth; fidelity the greatest relation.