vögelnd

listen to the pronunciation of vögelnd
Английский Язык - Турецкий язык

Определение vögelnd в Английский Язык Турецкий язык словарь

fucking
sikiş
fucking
sikişme
fucking
Vurgulamak için kullanılır: You're a fucking idiot! Tam bir dangalaksın!
fucking
{s} şiddetli

Hava çok şiddetli soğuk. - It's so fucking cold!

fucking
lanet olası

Ben lanet olası bir ekonomistim. - I'm a fucking economist.

Bu lanet olası hiç mantıklı değil. - It makes no fucking sense.

fucking
{s} allah'ın belâsı

Answer the fucking phone already! - Aç artık şu Allahın belası telefonu!.

fucking
düzüşme
bonking
(Atasözü) sikiş
fucking
boktan

Çek o boktan ellerini üzerimden, seni göt kafa! - Take your fucking hands off me, you bastard!

fucking
siktirici
fucking
{s} rezil
fucking
{s} aşırı
poking
şişleme
rooting
köklenme
fucking
kahrolası

Adam, sen kahrolası bir enayisin. - Man, you're a fucking dupe.

Bu kahrolası cümleyi nasıl tercüme edeceğimi bilmiyorum, kendin tercüme et, herkes kendi bokunu temizlesin. - I fucking don't know how to translate this sentence, translate it yourself, everybody deal with their own shit.

mashing
Bira yapım sürecinin ikinci aşaması. Değirmende kırılan malt'ın bira suyu ile karıştırılıp kademeli olarak 75 derceye çıkarılması ve pişirilmesi. Bu süreçte malt içerisinde bulunan enzimlerin, fermente olabilir şekerlerin, proteinlerin ve aroma bileşiklerinin bira suyuna geçmesi amaçlanır
fucking
vuruşma
mashing
ezme
Немецкий Язык - Английский Язык
bonking
shtupping
poking
rogering
shagging
boinking
fucking
mashing
rooting
humping
screwing
schtupping