uzan

Турецкий язык - Английский Язык

Определение uzan в Турецкий язык Английский Язык словарь

lain

This is the first time I've ever lain on this grass. - Bu çime ilk kez uzandım.

{f} lying

I found my dog lying under the tree in our yard. - Köpeğimi bahçemizdeki ağacın altında uzanırken buldum.

Tom is lying ill in bed. - Tom yatakta hasta uzanıyor.

{f} lie

The city lies east of London. - Şehir Londra'nın doğusuna uzanmaktadır.

When I have finished my lunch, I will lie down for an hour. - Öğle yemeğimi bitirdiğimde, bir saat uzanacağım.

Связанные Термины

şehirden çok uzan yer

outback

Расстановка переносов

u·zan