We must get rid of all this stuff.
- Bütün bu uyuşturucudan kurtulmalıyız.
Tom doesn't do drugs.
- Tom uyuşturucu kullanmaz.
I heard that Tom had been smuggling drugs into America for years before he got caught.
- Ben, yakalanmadan önce Tom'un yıllardır Amerika'ya uyuşturucu ticareti yaptığını duydum.
Tom doesn't use drugs.
- Tom uyuşturucu kullanmaz.
I heard that Tom had been smuggling drugs into America for years before he got caught.
- Ben, yakalanmadan önce Tom'un yıllardır Amerika'ya uyuşturucu ticareti yaptığını duydum.
He lost consciousness under the influence of the anesthetic.
- Uyuşturucu etkisi altında bilincini kaybetti.
Sami is a narcotics addict.
- Sami bir uyuşturucu bağımlısıdır.
In the first years that Coca-Cola was produced, it contained cocaine. In 1914, cocaine was classified as a narcotic, after which they used caffeine instead of cocaine in the production of Coca-Cola.
- Coca-Cola'nın üretildiği ilk yıllarda, o kokain içeriyordu. 1914'te, kokain bir uyuşturucu olarak gruplandırıldı ve sonra Coca-Cola'nın üretimi için kokain yerine kafein kullandılar.