Knowledge of foreign languages stimulates brain activity.
 - Yabancı dil bilgisi, beyin etkinliğini uyarır.
Ladies and gentlemen, please notify the people to stop contributing to global warming and use nature-friendly equipment.
 - Bayanlar ve baylar, lütfen insanları küresel ısınmaya katkıda bulunmayı bırakmaları ve doğa dostu ekipmanlar kullanmaları için uyarın.
I find it very stimulating.
 - Onu çok uyarıcı buluyorum.
I had a very stimulating conversation with Tom.
 - Tom'la çok uyarıcı bir konuşma yaptım.
We shouted in order to warn everyone of the danger.
 - Biz herkesi tehlikeyle ilgili uyarmak için bağırdık.
Warning: unsupported characters are displayed using the '_' character.
 - Uyarı: desteklenmeyen karakterler '_' karakterini kullanarak gösterilir.
The tsunami alert was cancelled.
 - Tsunami uyarısı iptal edildi.
Tom alerted the authorities.
 - Tom yetkilileri uyardı.
Sami cautioned Layla to stay away from Farid.
 - Sami, Leyla'yı Ferit'ten uzak durması için uyardı.
I cautioned him against being late.
 - Onu geç kalmaya karşı uyardım.