Определение usw в Английский Язык Турецкий язык словарь
- (Askeri) denizaltı muharebesi ve/veya denizaltı muharebe komutanı (undersea warfare - denizaltı muharebesi USW/USWC undersea warfare and/or undersea warfare commander)
- and so on
- vb
- and so on
- ve benzerleri
Elmalar, portakalllar, ve benzerlerini getirdi.
- She brought apples, oranges, and so on.
O, piyano, flüt, gitar ve benzerlerini çalar.
- He can play the piano, the flute, the guitar, and so on.
- and so on
- vs
- and so forth
- ve saire
- and so forth
- vesaire
- and so forth
- filan fıstık
- and so forth
- ve benzeri şeyler
O bana yaşımı, adımı, adresimi ve benzeri şeyleri sordu.
- He asked me my age, my name, my address, and so forth.
- and so on
- vesaire
Kalemler, defterler, sözlükler vesaire satın aldı.
- He bought pencils, notebooks, dictionaries and so on.
- and so on
- ve saire
- and so on
- ve benzeri şeyler
Gemi kömür, kereste, ve benzeri şeylerle yüklüydü.
- The vessel was loaded with coal, lumber, and so on.
Süt, yumurta, tereyağı ve benzeri şeyleri satın almalısınız.
- You must buy milk, eggs, butter, and so on.
- and so forth
- falan, filan, vesaire, ve benzerleri
- and so forth
- Falan, filan, vesaire, ve benzerleri. "First, buy the flour, the mılk, the eggs, and so forth. - Önce un, süt, yumurta vesaireyi al.", "She moaned and groaned and so forth for about an hour. - Bir saat kadar sızlandı mızlandı."
- and so forth
- ve benzeri gibi
- and so forth
- (fiil) saire, ve benzeri, ve benzeri gibi
- and so forth
- ve benzeri
Kostümler kırmızı, pembe, mavi ve benzeriydi.
- The costumes were red, pink, blue, and so forth.
O bana yaşımı, adımı, adresimi ve benzeri şeyleri sordu.
- He asked me my age, my name, my address, and so forth.
- and so forth
- vesaire, ve başkaları
- and so on
- filan
- and so on
- filan, v.s., v.b