Kaldırım iyi korunmuştur.
- The sidewalk is well maintained.
Tom suçsuzluğunu korumuştur.
- Tom maintained his innocence.
O ülkeler yirmi yıldır barışı koruyorlar.
- Those countries have maintained peace for twenty years.
O masumiyetini koruyor.
- She maintains her innocence.
Tom masumiyetini koruyor.
- Tom maintains his innocence.