Beşikteki bebek çok şirindir.
- The baby in the cradle is very pretty.
Mary bugün çok şirin görünüyor.
- Mary looks pretty today.
Sevimli olan bir kızı var.
- He has a daughter who is pretty.
Onun çok sevimli olan bir kızı var.
- He has a daughter who is very pretty.
O oldukça güzel söyledi.
- She sang pretty well.
O araba satıcısı oldukça acayip bir adam.
- That car salesman was a pretty off the wall kind of guy.
Tom Fransızcayı oldukça iyi konuşabilir.
- Tom can speak French pretty well.
O oldukça iyi bir fikir.
- That's a pretty good idea.
Tom'un bize inanmadığından epeyce eminim.
- I'm pretty sure Tom doesn't believe us.
Dave'in yeni arabası için epeyce para ödediğine bahse girerim.
- I bet Dave paid a pretty penny for his new car.
Jane çok güzel ve nazik.
- Jane is very pretty and kind.
İngilizce çok zor, değil mi?
- English is pretty hard, isn't it?