to visualize; imagine

listen to the pronunciation of to visualize; imagine
Английский Язык - Турецкий язык

Определение to visualize; imagine в Английский Язык Турецкий язык словарь

think
sanmak

Bir sürü kişi pandispanyayı fırınlanması zor sanmakta, ama yeterince yumurta kullanırsanız hiçbir şey sahiden ters gitmeyebilir. - Many people think that sponge cake is difficult to bake, but if you use enough eggs, nothing can really go wrong.

think
düşünmek

Ne hakkında konuştuğumu bildiğimi düşünmek istiyorum. - I like to think I know what I'm talking about.

Tom onun üzerinde düşünmek istiyor. - Tom wants to think it over.

think
{f} düşün

Onun bir doktor olduğunu düşünüyorum. - I think he is a doctor.

Doktor, hangi ilacı vereceğine karar vermeden önce dikkatlice düşünür. - The doctor thinks carefully before deciding what medicine to give.

think
{f} düşünmek: Shut up! I'm thinking. Sus! Düşünüyorum. What are you thinking? Neyi düşünüyorsun? I'm thinking how ridiculous this
think
{f} zannetmek
think
{i} düşünce

Ben, şimdi benimle evlenmek istediğini biliyorum, ama siz daha sonra ikinci düşüncelere sahip olacağınızı düşünmüyor musunuz? - I know you want to marry me now, but don't you think you'll have second thoughts afterward?

Sanıyorum iyi bir düşünce değil. - I think it's not a good idea.

think
mütalaa etmek
think
{f} aklından geçirmek
think
tefekkür etmek
think
aklına sığdırmak
think
(Bilgisayar) düşünür

Doktor, hangi ilacı vereceğine karar vermeden önce dikkatlice düşünür. - The doctor thinks carefully before deciding what medicine to give.

Onlar kişinin mütevazı ya da tembel olduğunu düşünürdü. - They would think the person is modest or lazy.

think
tahmin etmek

Ne düşündüğünü tahmin etmek mümkün değil. - There is no telling what he is thinking.

think
ummak
think
beklemek

Sanırım biraz daha beklemek zorundayız. - I think we have to wait a little more.

Daha ne kadar beklemek zorunda olacağımızı düşünüyorsun? - How much longer do you think we'll have to wait?

think
ölçünmek
think
hatıra getirmek
think
bir fikirde olmak
think
teemmül etmek
think
(fiil) düşünmek, saymak, anmak, sanmak, tasavvur etmek, zannetmek, aklından geçirmek, planlamak
think
{f} anmak
to imagine
hayal etmek

Bu hayal etmek oldukça kolaydır. - It's pretty easy to imagine.

Televizyon ya da internet olmayan hayatı hayal etmek zor. - It's difficult to imagine life without television or the Internet.

to imagine
hayale
to imagine
hayalinde canlandırmak
to imagine
imgelemek
Английский Язык - Английский Язык
think
To imagine
fancy
to visualize; imagine
Избранное