Tom alkışlamayı durdurdu.
 - Tom stopped clapping.
Herkes alkışlamaya başladı.
 - Everyone started clapping.
Tom Mary'nin gösterisinden sonra alkışlamadı.
 - Tom didn't clap after Mary's performance.
Konser bittiğinde seyirci alkışladı.
 - The audience clapped when the concert was over.
He would often clap his teammates on the back for encouragement.