Asya yaklaşık olarak Avrupa'nın dört katı büyüklüktedir.
- Asia is roughly four times the size of Europe.
Tom'un evi Mary'ninkiyle hemen hemen aynı büyüklükte.
- Tom's house is about the same size as Mary's.
Senin kitabın benimkinin boyutunun iki katı kadar.
- Your book is double the size of mine.
Senin odan benimkinin boyutunun iki katı kadar.
- Your room is twice the size of mine.
Bu elbise, üç ebatta gelir.
- This dress comes in three sizes.
Tom, doğru ebatta alyan anahtarı olmadığı için karyolanın montajını yapamadı.
- Tom couldn't assemble the bed because he didn't have the right sized Allen key.
Bunlar benim kız kardeşimin dergileri.
- These are my sister's magazines.
O, bana kız kardeşini tanıttı.
- He introduced his sister to me.
O benim annem değil fakat en büyük ablamdır.
- She is not my mother but my oldest sister.
Mary Tom'un ablasıdır.
- Mary is Tom's older sister.
Bir, iki, üç, dört, beş, altı, yedi, sekiz, dokuz, on.
- One, two, three, four, five, six, seven, eight, nine, ten.
Altı yaşındaki birine sorun, altmış yaşındaki birine değil.
- Ask a six-year-old, not a sixty-year-old.
Sen ve kızkardeşin yakın mısınız?
- Are you and your sister close?
Kızkardeşini görmek istiyorum.
- I want to see your sister.
Ada Manhattan'ın altı katı büyüklüğünde.
- The island is six times the size of Manhattan.
Ofisim, o gri altı katlı binanın dördüncü katında.
- My office is on the fourth floor of that gray six-story building.
Tom altılık bira paketi taşıyarak içeri girdi.
- Tom came in carrying a six pack of beer.
Tom kapıyı açtığında, o, Mary'nin orada altılı bir paket ve bir pizza ile orada durduğunu gördü.
- When Tom opened the door, he saw Mary standing there with a six-pack and a pizza.
cover my six.
... maybe take a short six-month course or a one-year course that ...
... medications, having done this six step process for myself. ...