Başkan Washington'a dönmek zorunda kaldı.
 - The president was forced to return to Washington.
Çağımıza geri dönmek için ne yapmalıyız?
 - In order to return to our era, what should we do?
Kitabı bugün kütüphaneye iade etmek zorundayım.
 - I have to return this book to the library today.
Bir araba iade etmek istiyorum.
 - I'd like to return a car.
O onun aşkını geri çevirmedi.
 - He did not return her love.
Tom karşılık olarak ne istiyor.
 - What does Tom want in return?
Keşke iyiliğe karşılık verebilsem.
 - I only wish I could return the favor.