Tom sadece Mary'yi kızdırmak için gömleğini kasıtlı olarak ters giydi.
 - Tom purposely wore his shirt inside out just to irritate Mary.
Tom'un sürekli tartışması onun sınıf arkadaşlarından bazılarını kızdırmaktadır. Fakat, sınıfın çoğu onu görmezden gelmeyi henüz öğrendi.
 - Tom's constant arguing irritates some of his classmates. However, most of the class has just learned to ignore him.
Onun kararsızlığı tarafından sinirlendirildim.
 - I was irritated by his indecision.
Onun konuşma şekli bizi sinirlendiriyor.
 - Her way of speaking irritates us.