Ok onun zırhını deldi.
 - The arrow pierced his armor.
Polis aracının zırh kaplaması apartman sakinlerinin hayatlarını kurtardı.
 - The police vehicle's armor plating saved the lives of its occupants.
Tom parlak zırhlı bir şövalye gibi beni kurtarmaya geldi.
 - Tom came to my rescue, like a knight in shining armor.
Bu zırhlı kamyon altın taşıyor.
 - That armored truck is carrying gold.