Eğer benim tavsiyemi dinleseydin böyle bir çıkmaz içinde olmazdın.
 - If you had followed my advice, you wouldn't be in such a fix now.
Kendimi korkunç bir çıkmazda buldum.
 - I found myself in a terrible fix.
Düzeltilmesi gereken bir şey gördün mü?
 - Did you see anything that needs to be fixed?