Bunları hesaba katmamı istiyor musun?
 - Do you want me to count these?
Tom bunu hesaba katmamıştı.
 - Tom hadn't counted on this.
Sonunda, dikkatlice geri saymaya başladılar.
 - At last, they began to count down cautiously.
Son yıllarda, bazı Müslüman ülkeler zenginleşmiş ve dünyanın dikkatini çekmişlerdir.
 - In recent years, some Muslim countries have prospered and attracted the attention of the world.
Verdiğin her şeyi saymak kötü.
 - It is bad to count all the things that you gave.
Zaten verdiğin her şeyi saymak iyi değil.
 - It's not good to count all the things that you have already given.
Tom kontuarda durdu, resepsiyonistle konuşuyordu.
 - Tom stood at the counter, talking to the receptionist.
Japon Hava Yolları kontuarı nerede?
 - Where is the Japan Airlines counter?
O, az bilinen ülkeler hakkındaki gerçekleri toplamak için dünyayı dolaşıyor.
 - He travels about the world gathering facts about little known countries.
Ülkenin toplam nüfusu 300 milyondur.
 - The total population of the country is 300 million.
Kızgınsan ona kadar; çok kızgınsan yüze kadar say.
 - When angry, count ten; when very angry, a hundred.
Sonunda, dikkatlice geri saymaya başladılar.
 - At last, they began to count down cautiously.
Tom Mary'nin, parti hazırlığı için ona yardım edeceğini hesaplamıştı.
 - Tom was counting on Mary to help him get ready for the party.
Abaküsler hesaplama aracıdır.
 - Abacuses are counting devices.
Bütün oy pusulalarını saymak zorundayız.
 - We have to count all of the ballots.
Saymada yanlış yapmamaya özen göstermelisin.
 - You must be accurate in counting.
Yılbaşı için geri sayım başladı.
 - The countdown for the New Year has begun.
Yaz sayımınızı yapın.
 - Make your summer count.
There are three apples; count them.