Ulaşım için ona güvenebileceğinizi biliyorum.
 - I know you can rely on him for transportation.
Konsolosluk Tom için tıbbi ulaşımı düzenlemeye yardımcı oldu.
 - The consulate helped arrange medical transport for Tom.
Sami mobilyalarını Kahire'ye nakletti.
 - Sami transported his furniture to Cairo.
Taşımacılık araçlarımız yok.
 - We have no means of transportation.
Bir tayfun kuvvetli rüzgarlarla ve toplu taşıma araçlarını durduran şiddetli yağmurlarla çarşamba günü Tokyo'yu vurdu.
 - A typhoon hit Tokyo on Wednesday with strong winds and heavy rains stopping public transportation.
Bu cadde tehlikeli eşya nakilleri için kapalı.
 - This street is closed for transports of dangerous goods.