Select Keyboard:
Türkçe ▾
  1. Türkçe
  2. English
  3. العربية
  4. Dansk
  5. Deutsch
  6. Ελληνικά
  7. Español
  8. فارسی
  9. Français
  10. Italiano
  11. Kurdî
  12. Nederlands
  13. Polski
  14. Português Brasileiro
  15. Português
  16. Русский
  17. Suomi
  18. Svenska
  19. 中文注音符号
  20. 中文仓颉输入法
X
"1234567890*-Bksp
Tabqwertyuıopğü,
CapsasdfghjklşiEnter
Shift<zxcvbnmöç.Shift
AltGr

to delineate, as on a table; to represent, as in a picture

listen to the pronunciation of to delineate, as on a table; to represent, as in a picture
Английский Язык - Турецкий язык

Определение to delineate, as on a table; to represent, as in a picture в Английский Язык Турецкий язык словарь

table
sofra

Annem sofrayı hazırlamamı rica etti. - My mother asked me to set the table.

Anne yemek için sofrayı hazırladı. - Mother set the table for dinner.

table
tablo

Tom tabloyu temizledi. - Tom cleared the table.

Bu tabloyu ortadan kaldır. - Take this table away.

table
yemek

Yemekten sonra, masayı temizledi. - After supper, she cleared the table.

Tom yemek masaya konur konmaz yedi. - Tom ate as soon as the food was put on the table.

table
düzey
table
sofradakiler
table
gösterge
table
küfelik
table
{i} kafatası kemik tabakalarından biri
table
tasarıyı müzakereye sunmak
table
keste
table
(bir tasarı veya mesele) hakkındaki görüşmeyi veya tartışmayı ileri bir tarihe bırakmak
table
(Tıp) Düz kemiksi yaprak veya tabaka (özellikle kafa kemiklerinin tabakalarından biri)
table
{f} göstermek
table
nad listeye geçirmek
table
hulâsa
table
düz tepe
table
(fiil) masaya koymak, sunmak, göstermek, tartışmaya sunmak, ertelemek, listeye geçirmek, cetvele yazmak
table
(Askeri) ÇİZELGE, TABLO
table
(isim) masa, sofra, masadakiler, tablet, tablo [mat.], çizelge, tabla, kafatası kemik tabakalarından biri
table
{f} sunmak
Английский Язык - Английский Язык
table
to delineate, as on a table; to represent, as in a picture

    Расстановка переносов

    to delineate, as on a table; to represent, as in a pic·ture

    Произношение

Избранное