Ona yetişmek için adımlarımı hızlandırdım.
- I quickened my steps to catch up with her.
Tom'a yetişmek için koşmak zorunda kaldım.
- I had to run to catch up with Tom.
Tom'u yakalamaya çalışmalıyım.
- I should try to catch up with Tom.
Tabii ki yakalamak istiyorum!
- Of course I want to catch up!
Tom, Mary'yi yakalamak için koştu.
- Tom ran to catch up to Mary.
Onu yakalamak için mümkün olduğu kadar hızlı koştum.
- I ran as fast as possible to catch up with her.
Daha sonra size yetişirim.
- I'll catch up with you later.
Sen ilerle ve ben sana daha sonra yetişirim.
- You walk on and I will catch up with you later.
... grow fast enough, long enough, there’s no longer for you to catch up. With standards ...
... - MILTON, ARE YOU COMING? - YEAH, I'LL CATCH UP WITH YOU GUYS IN A SECOND. ...