Müzik tüm insanlar tarafından anlaşılan bir dildir.
- Music is a language understood by all humans.
Yarın başlayacağımız anlaşılmaktadır.
- It's understood that we'll start tomorrow.
O kolayca anlaşılmak için yeterince açık konuşur.
- She speaks clearly enough to be easily understood.
Ne söylediğimi sandığını anladığını düşündüğünü biliyorum fakat duyduğunun benim demek istediğimin olmadığını anladığından emin değilim.
- I know you think you understood what you thought I said, but I'm not sure you realized that what you heard is not what I meant.
Sadece birkaç kişi beni anladı.
- Only a few people understood me.
Anlaşılmak için yerli konuşmacı gibi konuşmana gerek yok.
- You don't need to sound like a native speaker in order to be understood.
Kadınlar sevilmek için yaratılmıştır, anlaşılmak için değil.
- Women are meant to be loved, not to be understood.
... Security and Medicare. She had worked all her life, put in this money and understood ...
... ancillary copyright, which can be roughly understood as if ...