Bazı genç Japon halkı, bekar olmayı evli olmaya tercih ederler.
- Some young Japanese people prefer being single to being married.
Tom bana ebeveynlerimin ayrılmadan önce ne kadar süredir evli olduklarını sordu.
- Tom asked me how long my parents had been married before they separated.
Evlilik hayatına alışmak uzun zaman alır.
- It takes a lot of time getting used to married life.
Ben onun evlilik yaşamına hayal kırıklığına uğradım.
- I was disillusioned at his married life.
Lisa Lillien, Dan Schneider ile evlenmiştir.
- Lisa Lillien is married to Dan Schneider.
O, Kanadalı bir kızla evlendi.
- He married a Canadian girl.
Tom ve Mary evlenmek için karar verdi.
- Tom and Mary decided to get married.
Doğmak, evlenmek ve ölmek, her zaman para getirir.
- Be born, get married, and die; always bring money.
... soldiers could fight in the military, whether gay people could be married would have been ...
... But yeah, we are excited to get married, of course. ...