Bir banka bize faizle ödünç para verir.
- A bank lends us money at interest.
Kredinin %8 faizi vardır.
- The loan bears an 8% interest.
Üreme benim ilgimi çekmiyor.
- Procreation does not interest me.
Çocuklar bazen sırf ilgi çekmek için ağlarlar.
- Children often cry just to attract attention.
Seçtiğim şeyin beni ilgilendirmediğini anladım.
- I realized that what I had chosen didn't really interest me.
Seni ilgilendirebilecek bir şeyim var.
- I have something that might interest you.
Dikkat çekmek için kendine bir şey yapma.
- Don't do anything to attract attention to yourself.
Kendinize dikkat çekmek için bir şey yapmayın.
- Don't do anything to attract attention to yourself.