Tom hiç kimse için ayrım yapmaz.
- Tom doesn't make exceptions for anyone.
Onlar hiç kimseyi görmediklerini söylediler.
- They said they hadn't seen anyone.
Herhangi biri onu yapabilir.
- Anyone could do that.
Herhangi birinin öyle bir şey söylediğini asla duymadım.
- Never have I heard anyone say a thing like that.
Tom kimseyle konuşmak istemiyordu.
- Tom didn't want to speak to anyone.
Odada hiç kimse yoktu.
- There was hardly anyone in the room.
Cevaplayabilecek herhangi birisi var mı?
- Is there anyone who can answer?
Başka herhangi birisi onu hissetti mi?
- Did anyone else feel that?
O, anne ve babası dışında herkesten eleştiri kabul eder.
- She accepts criticism from anyone but her parents.
Tom Fen dersinde kendi sınıfındaki herkesten daha iyidir.
- Tom is better at science than anyone else in his class.
Yemek yemek isteyen başka birisi var mı?
- Is there anyone else wanting to eat?
Herhangi birinin öyle bir şey söylediğini asla duymadım.
- Never have I heard anyone say a thing like that.
Odada hiç kimse yoktu.
- There wasn't anyone in the room.
Onlar hiç kimseyi görmediklerini söylediler.
- They said they hadn't seen anyone.
Birisi müziğe olan ilgisini geliştirebilir.
- Anyone can cultivate their interest in music.
Birisi soruma cevap verebilir mi?
- Can anyone answer my question?
Burada herhangi bir kimseyi tanımıyorum.
- I don't know anyone here.
Bu soğuk yerde güvenebileceğin herhangi bir kimse var mı?
- Is there anyone you can trust in this cold place?
... THEY DON'T DO THAT TO JUST ANYONE. ...
... If anyone doesn't know. ...