to-sell

listen to the pronunciation of to-sell
Английский Язык - Турецкий язык

Определение to-sell в Английский Язык Турецкий язык словарь

hawk
{i} şahin

Şahin bir sıçan yakaladı. - The hawk caught a rat.

Aslanların şahinler üzerinde kolay bir galibiyeti vardı. - The Lions had an easy win over the Hawks.

hawk
doğan

Kartallar, doğanlar ve şahinler avcı kuşlardır. - Eagles, falcons and hawks are birds of prey.

Doğan avcı bir kuştur. - The hawk is a bird of prey.

hawk
{f} seyyar satıcılık yapmak
hawk
{i} atmaca
hawk
işportacı
hawk
seyyar satıcı
hawk
kürek
hawk
tablacı
hawk
şahinle kuş avla(mak)
hawk
(isim) atmaca, şahin, doğan, açgözlü ve saldırgan tip, sertlik yanlısı politikacı, boğazını temizleme, öksürerek balgam çıkarma, sıvacı tahtası, harç tahtası
hawk
gezgin sa
hawk
{f} çıkarmak
hawk
{f} işportacılık yapmak
hawk
(Askeri) HAVK: Satıhtan havaya hareketli hava savunma sistemi, Kara Kuvvetleri için alçaktan orta irtifaya kadar hava savunma örtüsü sağlar. MIM-23 olarak adlandırılır
hawk
hawkish savaş yanlısı
hawk
{f} avlamak
hawk
{i} sertlik yanlısı politikacı
hawk
(fiil) avlanmak, avlamak, seyyar satıcılık yapmak, işportacılık yapmak, çıkarmak, yaymak, öksürmek, boğazını temizlemek
to sell
(Hukuk) satmak

Kitabı satmak istemedi. - She didn't want to sell the book.

Her yıl, örgüt Frizyen dilinde yazılmış kitapları satmak için kapıdan kapıya giden gönüllülerle ilgili çok sayıda toplantı organize eder. - Every year, the organisation organises a number of meetings of volunteers who go door-to-door to sell Frisian books.

Английский Язык - Английский Язык
hawk
to vend; for sale