Tom Mary'yi susturmak için elini kaldırdı.
 - Tom held up his hand to silence Mary.
Sessizlik rıza verir.
 - Silence gives consent.
Sessizlik rızayı işaret eder.
 - Silence implies consent.
Sami, Leyla'nın susmasını istedi.
 - Sami wanted Layla silenced.
Konuşma gümüştür ama susma altındır.
 - Speech is silver, but silence is golden.
Atasözünde dendiği gibi; söz gümüşse, sükut altındır.
 - As the saying goes: Speech is silver, silence is gold.
Bazıları söz gümüşse sükut altındır diyorlar.
 - Some say that speech is worth silver, but silence is worth gold.