Bu bana büyük memnuniyet verdi.
 - It gave me great satisfaction.
Anne'in moral bozukluğu Gilbert'in memnuniyeti kadar belirgindi.
 - Anne's mortification was as evident as Gilbert's satisfaction.
Okumaktan asıl maksadın ne olursa olsun, kitaplar sana her zaman memnuniyet ve tatminkârlık duygusu verecektir.
 - No matter what your main purpose is in reading, books should never fail to provide contentment and satisfaction.
Tom işinden çok tatmin olur.
 - Tom gets a lot of satisfaction from his work.
Merak kediyi öldürdü ama hoşnutluk onu yaşama geri getirdi.
 - Curiosity killed the cat, but satisfaction brought it back to life.
En büyük nimet sağlık, en büyük zenginlik kanaat, en büyük bağ da vefadır.
 - Health is the greatest gift; satisfaction the greatest wealth; fidelity the greatest relation.