O ağaçtaki tomurcuklar açmak üzere.
 - The buds on that tree are about to pop open.
Ağaçlar tomurcuklanmaya başlıyor.
 - The trees are beginning to bud.
Onlar benim teknik okuldan arkadaş.
 - They're buddies from my technical school.
Her hafta sonu Tom arkadaşlarıyla bir yerel barda bira içer.
 - Tom drinks beer with his buddies at the local bar every weekend.
Meyve bahçesi uzmanı bir elma tomurcuğunu kök gövde üzerine aşıladı.
 - The orchardist grafted an apple bud onto the rootstock.
Çalı tomurcukları sonbahardan beri boyut olarak değişmedi.
 - The buds on the bush have not changed in size since fall.
O ağaçtaki tomurcuklar açmak üzere.
 - The buds on that tree are about to pop open.
Onu izlesen iyi olur, ahbap.
 - You'd better watch it, buddy.