Birisi omuzuma hafifçe vurdu.
 - Someone tapped me on the shoulder.
Kafasını erkeğin omuzuna koymuş olan kız şaşkın şaşkın etrafına bakındı.
 - The girl, who had her head on the boy's shoulder, looked around in surprise.
Bu karayolunun bir güvenlik şeridi var.
 - This highway has a shoulder.