Dan çok kısa bir süre için Linda'yla flört etti.
- Dan dated Linda for a very short period of time.
Ben bir süre için onun bakımını üstlendim.
- I looked after him for a period of time.
Gündüz vakti okumayı severim.
- I like reading by daylight.
Tom gün ışığından önce eve geldi.
- Tom got home just before daylight.
Çok büyük pencereler bol doğal gün ışığı sağlar.
- Very large windows assure abundant natural daylight.