the payload formed in the cavity

listen to the pronunciation of the payload formed in the cavity
Английский Язык - Турецкий язык

Определение the payload formed in the cavity в Английский Язык Турецкий язык словарь

part
parça

Anne pastayı üç parçaya böldü. - Mother divided the cake into three parts.

Müzik, hayatımın önemli bir parçasıdır. - Music is an important part of my life.

part
kısım

Tayland'da ülkenin bazı kısımları pirinç yetiştirmek için şimdiden aşırı kuru hale geldi. - In Thailand it has already become too dry to grow rice in some parts of the country.

Teklifin diğer kısımlarını tartıştılar. - They debated other parts of the proposal.

part
taraf

Üçüncü bir taraf olarak pozisyon almaya niyetliyim. - I intend to take my position as a third party.

Polis onu suçun bir taraftarı olarak görüyordu. - The police regarded him as a party to the crime.

part
kısmen

Kısmen sizinle aynı fikirdeyim. - I partly agree with you.

Bu yol deprem sonucu kısmen yıkıldı. - This road was partly destroyed in consequence of the earthquake.

part
yarı

Çocuğunuzun doğumundan sonra işinizi yarım gün yapmalısınız. - After the birth of your child, you should make your work part-time.

Yarın arkadaşım için doğum günü partisi vereceğim. - I'm going to give a birthday party for my friend tomorrow.

part
ekseriya
part
görev

Topluma yardımcı olmak için görevimi yapmaya çalışıyorum. - I try to do my part to help the community.

Görevimi yapmayı planlıyorum. - I plan on doing my part.

part
yan

Japonca öğrenmenin zor yanı nedir? - What is the hard part of learning Japanese?

Partide Jack ve Mary'nin yanındaki kimdi? - Who was at the party beside Jack and Mary?

part
{f} ayır

Bu cihazlar özellikle yüksek kaliteli işçilikle ayırt edilir. - These devices are distinguished by particularly high-quality workmanship.

Ölüm bizi ayırana kadar iyi ve kötü günde seni seveceğim. - I will love you for better for worse till death us do part.

part
fasıl
part
ayrılmak

O, evinden ayrılmak istemedi. - He didn't want to part with his house.

Niçin ayrılmak istediğine dair fikrim yok. - I have no idea why you want to part with that.

part
{f} parçalanmak, ayrılmak; bölünmek
part
{f} tarakla ayırmak
part
(ial) parça (lı), kısmi
part
(fiil) ayırmak, tarakla ayırmak, ayrılmak, kopmak, elden çıkarmak
part
{i} parça, bölüm, kısım
part
{i} katkı. z. kısmen
part
{i} hisse, pay
Английский Язык - Английский Язык
part
the payload formed in the cavity

    Расстановка переносов

    the pay·load formed in the ca·vi·ty

    Турецкое произношение

    dhi peylōd fôrmd în dhi kävıti

    Произношение

    /ᴛʜē ˈpāˌlōd ˈfôrmd ən ᴛʜē ˈkavətē/ /ðiː ˈpeɪˌloʊd ˈfɔːrmd ɪn ðiː ˈkævətiː/
Избранное