Yaşlı adam tek başına yaşıyor.
- The old man lives by himself.
Yaşlı adam büyük bir balık yakaladı.
- The old man caught a big fish.
İhtiyar adamın öfkesi yatıştı.
- The old man's anger melted.
Yaşlı adama torunu tarafından eşlik edildi.
- The old man was accompanied by his grandchild.
Yaşlı adama kız torunu tarafından eşlik edildi.
- The old man was accompanied by his granddaughter.
Tom huysuz yaşlı bir ihtiyar.
- Tom is a grouchy old man.
İhtiyar adamın öfkesi yatıştı.
- The old man's anger melted.
Yönetimin neden forvetin taleplerine bu kadar kolay bir şekilde girdiğini bilmiyorum.
- I don't know why the management submitted to the striker's demands so easily.
Oğlu fabrikanın yönetimini devraldı.
- His son took on the management of the factory.
I'm sorry I couldn’t meet you earlier but I spent all night working for the man.
You’re the man!.
... of time. But now Jim is an old man, he's an old man about to retire. So on his retirement ...