Ailemde dört kişi var.
- There are four people in my family.
Ailenizin bir Japon arabasına sahip olduğuna şaşırdım.
- I am surprised that your family has a Japanese car.
Tom'un ailevi problemleri var.
- Tom has family problems.
O büyük bir aileye ait.
- He belongs to a big family.
Çin'de önce soyadımızı sonra adımızı koyarız.
- In China, we put our family name first, then our name.
Sadece soyadınızı büyük harflerle yazın.
- Write only your family name in capitals.
Çocuklar aile ortamını yansıtırlar.
- Children reflect the family atmosphere.
Aile arazisinin geniş alanını çocuklar arasında eşit olarak böleceğiz.
- We will divide the large area of family land equally between our children.
Sami ailesini kandırdı.
- Sami fooled his family.
O yoksul aile her ay kıt kanaat geçiniyor.
- That poor family lives from hand to mouth every month.
Ailenin mal varlığı akrabalar arasında dağıtıldı.
- The family property was distributed among the relatives.
Amcamın bütün ailesi hikaye anlatıcısını dinlemek için geldi ve tepenin diğer tarafındaki komşu konuttan halamın akrabalarından bazıları bile.
- My uncle’s whole family came to hear the storyteller, and even some of my aunt’s relatives from the neighboring housing on the other side of the hill.
They treated me like family.
For Apocynaceae, this type of flower is a family characteristic.
I knew he was family when I first met him.
Some animated movies are not just for kids, they are family movies.
the Afro-Asiatic language family.
Our family lives in town.
the violin family.
The cultural struggle is for the survival of family values against all manner of atheistic amorality.
... family we're very busy. ...
... family, planning a day trip to Santa Cruz with ...